Made In China

4 yorum
       Ayrılınca kafasına saksı, hatta göktaşı falan düşmüş olmalıydı. Çünkü bıraktığım -pardon - bıraktığı halde değildi. Bir insan nasıl bu kadar değişebilirdi ki ?

     Telefonu geç açsam tabiri caiz ise ağzıma torba torba sıçıyordu, her hareketini bana haber veriyordu, bensiz hiç bir yere gitmek istemiyordu. Nolmuştu lan ona öyle tövbe bismillah ?! Götüm arşlarda geziyordum resmen. 1 ay kadar da öyle gezdim. Ama biliyordum bi bokluk çıkacağını. Ne zaman böyle tam anlamıyla her şey yolunda gitse feleğimin tekerine çomak sokarlar çünkü.

     Bir gün bu yine aradı beni anasına babasına vermediği hesabı bana veriyor şurdayım bununlayım bilmem ne yaptım diye. Sonra en yakın arkadaşının eski sevgilisinin doğum günü olduğunu, bizi de davet ettiğini söyledi. - Ben bu kıza kısaca Çinli diyeceğim. Babası Uygur Türk'ü olduğu için kendisinin Çinli olduğunu idda ediyor da kendisi - Dediğim gibi Çinli bunun en yakın arkadaşının eski sevgilisiydi. Ne alaka bizi doğum gününe çağırmıştı anlamadım, gitmek de istemedim. " Ne işimiz var yea otur oturduğun yerde " dedim. " Gitmezsek çok ayıp olur kız o kadar çağırdı. " dedi. " Ben gitmek istemiyorum. " dedim. " Beni orada tek başıma mı bırakacaksın sen de gel " dedi. En son " Ben gelmiycem yıa ne işim var sen git yarın da biz çıkarız dışarı canısı " dedim ve rahat sevgili olmanın son noktasını koymuş oldum. Israr falan etti inat ettim gitmedim. Çinlinin doğum gününe gittiği gün onu sadece bir kez arayıp yokladım. Onda da her şey gayet normaldi. Yani bana öyle gelmişti.

    Ertesi gün tee 1 hafta önceden ayarladığımız bi 4lü randevumuz vardı. Önce ben arkadaşımla buluşacaktım biraz takılacaktık sonra sevgililerimiz geleceklerdi. Beylerin gelmesi gereken saat gelince ikimiz de " Haydi çıkın artık be " demek için aradık. Arkadaşımın sevgilisi telefonu açtı, ben ise dakika başı "dı pörsın yu hev kold ken nat riç et dı momınt piliz tıray egeyn leyta " diyen karıyı dinleyip cinnetten cinnete girdim. Sonra arkadaşımın sevgilisi geldi. Ben ise sevgilisiz olduğum zamanlardakinden kat kat yalnız bir hale gelmiştim. Zaten sonrası bar, tekila, tekila, tekila, tekila, barın tuvaletine çöküp ağlamak ve daha çok tekiladan ibaretti.

   Sonraki 3 gün telefonum çalsın diye bekledim, bekledim, bekledim. Ama hiç çalmadı ... Sonra kendi kendime dedim ki " Ulan ben ne çok kendi kendime bir şeyler diyorum. " bi dakka konu bu değildi. Sonra ben kendi kendime dedim ki " Bu durumda her sevgilinin yapacağını yapmalısın. ".

 
" Yeter artık sen ne umursamaz şeysin be dünya sikime minare kafasında yaşayıp duruyorsun bu ne biçim ilişki bitti artık sen de rahatsın ben de "


   diye mesaj attım. Blöftü tabi. Bal gibi da blöftü. Arayıp beni bu ilişki bitmesin diye ikna etmeye çalışacak sanıyordum. Aramadı. Aramayı geçtim de, ulan insan bi " tamam " diye mesaj atar ecdadını siktiğimin pezevengi. Neyse sakinim. Ama burda bitmedi. En büyük kazığı atmadan da bitemezdi zaten. Kazığı atmakla kalmadı resmen götüme soktu. Kazıklı Voyvoda da yanında bok yemiş oldu.

    Ayrılmamızdan 20 dakika sonra Çinliyle aralarında bir ilişki olduğunu duydum. Zamanlamalarını siktiklerim 20 dakika önce nerdeydiniz he ?!
If you like this post, please share it!
Digg it StumbleUpon del.icio.us Google Yahoo! reddit

4 Response to Made In China

2 Ocak 2012 23:28

bosver bro o uzulsun artik, insaallah Cin iphonedan baskasini kullanamaz eski manitan!

4 Ocak 2012 07:25

Valla ben de dedim o üzülsün artık diye de çok mutlular orospu çocukları

ess
19 Ocak 2012 11:50

eden bulur ! oda tam bı yavsakkk pezevennkmıs söylemeden edemıcm.

21 Ocak 2012 11:37

söyle söyle ağzını yerim ben senin eski sevgiliye edilen küfür bana edilen iltifattan daha güzel bir şey bence :D

Yorum Gönder