Her Mevsim Bana Sonbahar Yaprak Dökümü

5 yorum
  9. sınıfta annemin zoruyla sırf Anadolu lisesi diye kız meslek lisesine yazılmıştım. Benim gibi bir kızın hayatında başına gelebilecek en kötü şeylerden biriydi bu çünkü her ne kadar her kız aynısını söylese de ben cidden " hemcinslerimle anlaşamaz"dım. Onu geçtim de kız liseleri hakkında hiç hoş olmayan bir çok şey duymuştum. Ama 10. sınıfa geçince okulumu değiştirmek şartıyla kız meslek liseme başlamak zorunda kaldım.

   Ablam da o sıralar lise 2ye mi ne gidiyordu. Benim okulumun biraz aşşağısındaki bir kolejde okuyordu. Onun kolejdeyken benim anadolu kız meslek lisesinde olma sebebim onun %50 burslu okumasıydı yoksa yapılan bir ayrımcılık yok. O kazandı, ben kazanamadım. Zaten kazanması gereken de oydu. Hayatımız boyunca çalışkan olan hep o olmuştu. Televizyon izlerken bile önünde defter kitap açık dururdu. Ben ise manda gibi üçlü koltuğa yayılıp günümün çoğunu uyuyarak geçirirdim. Ve tabi ki sürekli bizi kıyaslarlardı, hala da kıyaslarlar. En çok da buna sinir olurum. Yahu ne yapayım yani o çalışkansa alla alla benim de içimden gelmiyor. Neyse işte okuluma yakın olması sebebiyle arada okuluna uğruyordum.

  Bir gün yine okuldan çıkınca yanına gitmiştim. Artık beni nasıl korkutmuşlarsa sevgili bulamazsam azacağımdan korkuyordum ki ablamın okuluna gidince direkt radarları açıyordum. Ama tık yok. Sanki bütün öğrenciler derslere odaklansın diye tipsiz erkekleri özellikle seçip serpiştirmişler. Bütün okulda toplasan 4 tane yakışıklı denebilcek tip var ve onlar da ancak yoklukta giderler. İşte ben de o tiplerden birini gözüme kestirmiştim. Çocuğun belli ki sevgilisi vardı. Mesajlaşa mesajlaşa etrafına bile bakmadan önümden geçti gitti. Aha dedim tamam gelecekteki sevgilim bu olacak.

   Bakmayın böyle iddalı konuştuğuma 9. sınıfta ağır ergendim. Küt modeli kaküllü saçım vardı bi de sürekli siyah falan giyerdim gotiğim ben o yee diye gezinirdim. O zamanlar işte hiç dikkat etmemişim bana ne yakışır ne yakışmaz diye. Ulan top gibi yusyuvarlak kafan var ne diye o kadar kısa kesersin ki saçını ? Bi de o halimle cidden güzel olduğuma falan inanırdım işin komik tarafı o.

    Neyse işte ben bu çocuğu gözüme kestirdim. Çocuk 9. sınıf, yeni gelmiş okula. Ablam sürekli bana ondan haber getiriyor. 4 gözle ablamın eve gelip bana çocuk hakkında öğrendiklerini anlatsın diye bekler hala gelmişim artık. Hatta sapık gibi arkadaşlarımın yorumlarından girip çocuğun fotoğraflarına falan bakıyorum Facebook'ta. Sonra bir gün bilgisayar dersinde ben yine çocuğun fotoğraflarına girmişken yanımdaki kız " aa ben bu çocuğu tanıyorum, x değil mi bu ? " dedi. Anam ben nasıl sevindim orda hiç olmadık yerden bir bağ çıktı diye. Sonra kızla çok samimi olduk falan bu bana dedi ki ben sana bunu ayarlarım. Normalde böyle ayarlama olaylarını hiç sevmem de o zaman o kadar çaresizim. Çocukla ebesinin nikahından bir bağım olduğu için kendim tanışabilmem gibi bi durum yok ortada. Sonra kız uğraştı didindi çocuğun beni msnden eklemesini sağladı.

   Bana o arkadaşlık daveti gelince kalbim yerinden çıkacak sandım. Niye öyle salak gibi heycanlandıysam. Bende hiç sevmediğim bir huy var ki birine çok fazla kafayı takıp kendimi ona aşık olduğuma inandırıyorum. Bunda da öyle yapmıştım işte. Çocukla tanışmadan annesinin kızlık soyadına kadar öğrenmiştim ama hepsini baştan o anlatsın bana istiyordum.

   Çocukla konuşmaya başladık ama ne dersem diyeyim çocuğun gözüne giremiyorum. Kendimi kim 500milyar ister yarışamsında gibi hissediyordum. Her yanlış lafımda fonda " daaaaaaaaaaat " çalıyordu ve babayı aldınız yazısı çıkıyordu. Ablamla çocuğun arası da bal şekerdi öyle böyle değil. Çünkü ablam bu çocuğun yakın arkadaşını seviyordu. Ablam çocuktan 2 yaş büyük ama onunki de çaresizlik yani okuldaki 4 yakışıklıdan biri benim sevdiğim diğeri benim sevdiğimin arkadaşı. O da beni eklemişti Facebook'tan. Tam abazaydı ya böyle asılmalar falan. Tabi ben bunu hiç kaale almıyordum ablamın aşkı falan diye.

   Ablamla onun sohbeti akşamlara kadar sürerken ben saatlerce bana bir şey desin bir şey yazsın diye bekliyordum. Ama yazmıyordu. Ben yazınca konuşma naber nasılsında tıkanıyordu. Sonra pes ettim." Tamam " dedim, " bu çocuk sana sümüğünü sürmeyecek Siktirkid ".

   Bir gün bilgisayarın başındayım her zamanki gibi Facebook falan takılıyorum ablam yanıma geldi. " Bi çıksana Facebook'umdan birilerini silcem " dedi. "İyi tamam" dedim ben de kalktım durdum yanında. " Ya gitsene böyle başımda mı bekliyceksin " dedi. Ben hafiften bi kıllandım. Çünkü ablamla birbirimizden rahatsız olmazdık bu konuda. Hatta o benim şifrelerimi de bilirdi. Ben onunkileri bilmezdim, hiç söylememişti. Ben de istememiştim zaten. Ama beni kovması gerçekten tuhaf bir durumdu. Ben de çıktım odadan sonra suç üstü yapmak üzere 5 dakika geçmeden lap diye içeri daldım. Gerçekten de Facebook'ta arkadaş olduğu ama tanımadığı kişileri siliyordu. Kıllandığım için kendimden utanarak gitmek üzereydim ki sayfanın altında bir konuşma penceresi açıldı. Facebook sohbetinin o zamanlar biri yazınca lap diye birden açılma özelliği vardı. Konuşma penceresi x'e aitti. Benim aylarca ayarlamaya çalışıp avucumu yaladığım x'e. Ona ait olması garip  değildi tabi zaten konuşuyorlardı da pencere de

 " Silme işlemi nasıl gidiyor aşkım <3 "

yazması gerçekten garipti.

   Odadan depar atarak çıktım gittim. Kendimi yatağıma attım ve hunharca ağladım. Sonra ablam geldi hiç bir şey olmamış gibi evin içinde fink atıyor, televizyon izliyor, ders falan çalışıyordu. Açıklama yapma gereği bile duymadı. Ben de sormadım. Soramazdım da zaten. Ertesi gün arkadaşıma gittim. Ağladım zırladım biraz düzeldim. Eve giderken dedim ki " Neyin eksik SiktirKid, onun sevdiği çocuk da seninle konuşmaya uğraşıyor. Sen de ona yaz ". İşin garip tarafı çocuk yaklaşık 1 aydır msn'e falan girmiyordu. Eve gelince msn'ime bi baktım çocuk yok, silinmiş. 1 aydır o yüzden bir türlü oturum açamamış. Şifremi bilen ablam sağolsun tee aylar önce bir yamuk yaparım falan diye düşünüp silmiş çocuğu. Ben de ne kadar ilgisizsem 1 aydır yokluğunu fark etmemişim işte. Hemen geri falan ekledim şansıma onlinedı çocuk. Hafiften yavşadım telefon numaramı falan verdim zaten abazaydı akşamına senden hoşlanıyorum ben falan dedi. Böyle saçma sapan bir şekilde sevgili olduk.

   Hayatımda sahip olduğum en mal sevgili o oldu. İnsanın kafası bu kadar mı basmaz bir şeylere yahu ? Herife bir şey söylüyorum anlamıyor ne dediğimi evet ya da hayır diye kafadan cevap veriyor ya ne alaka şimdi diyorum bilmem dediğini anlamadım öyle rastgele cevap verdim diyor. Hayır, ben de Türkçe konuşuyorum yani neyini anlamıyorsun ? Katıksız maldı işte. Bir gün telefonum yanımda uyuyordum yine 3lü koltukta. Gerizekalı sevgilimden mesaj geldi ve ablam telefonuma baktı. Uyanınca bir baktım her an beni yastıkla boğabilirmiş gibi tepemde dikiliyor. Önce bi tu destur dedim. Sonra " ne var be azrail gibi dikildin tepemde " diye çemkirdim. " Seninle konuşmamız lazım " dedi. " Valla benim konuşacak bir şeyim yok, senin varsa buyur dinliyorum. " dedim. Sonra kendini acındıran bir ses tonuyla başladı konuşmaya

" Ya neden o SiktirKid ? Onu sevdiğimi bilmiyor musun nasıl yaptın böyle bir şeyi ? "

   Bu ne demek ? Gel beni sik demek ! Ulan gerizekalı sanki benim aylardır peşinde köpek olduğum çocuğu sevgilin yapıp koluna takmamışsın gibi gelmişsin bir de neden o diye soruyorsun. " Neden x " dedim ben de  . " Çünkü seviyorum onu " dedi. Bu nasıl bir yüzsüzlüktür be ?! Senin sevdiğin benim olsun benim sevdiğim de benim olsun sen de bok ye dedi resmen bana. Ben sevilmeyi de sevmeyi de hak etmiyordum ona göre.

  Bir süre konuşmadık ama aynı evde kan bağın olan biriyle ne kadar küs kalabilirdim ki. Sonuçta kendime ilkokuldan beri sözüm vardı. Hiç bir zaman bir erkek için kavga edecek kadar düşmeyecektim. Kendime verdiğim sözü de şu yaşıma kadar hiç bozmadım...

P.S : Ablam ve x yaklaşık 5 yıldır düzenli bir ilişki yaşamaktadırlar.
 
 
If you like this post, please share it!
Digg it StumbleUpon del.icio.us Google Yahoo! reddit

5 Response to Her Mevsim Bana Sonbahar Yaprak Dökümü

5 Ocak 2012 08:40

siktirkid!

5 Ocak 2012 10:26

Buyrun benim

20 Şubat 2012 09:38

Oha anasını ya o.o Vaybe.Tebrik ettim seni.

7 Nisan 2012 11:34

Teşekkür ettim canıs

17 Nisan 2012 12:46

hakkaten siktirkid!

Yorum Gönder